8 Ağustos 2017 Salı

Üç Kapı

Rüyalar alemine daldıgında çıkman mümkün değil. Hele enteresan bir rüya gördüysen ve bu rüya seni gece uykundan uyandırdıysa,  hayra yorup iyi niyetler geçirmeli içinden.

Dün rüyamda,  büyüdüğüm evin girişinde birbirine açılan üç kapı gördüm. Gece oldu ve kapılardan birini kitledim,  en dıştakini. Sanki ikinci kapıyla arasında bir pencere varmış gibi iç kapıyı aralık bıraktım. Bu iki kapının yenında dışarıya açılan bir kapı daha vardı. O kapıyı henüz kitlememiştim.Müstakil evimizin yanında yazlık mutfak olarak kullandığımız tek göz bir yapı daha vardı. Evin son kapısını da kitlemeye gidiyordum ki,  yazlık mutfağın kapısını kitlemeyi unuttuğum aklıma geldi. Gece olduğu için ev ile o yapının arasında kalan sonsuz karanlıktan korkuyordum. Bu yüzden tereddüt ettim gitmeye. O sırada kardeşim atladı hemen ve 'ben kapatırım'  diyerek elimden aldı anahtarı ve çıktı. Bir süre gelmedi. Oysa o kadar uzun bir mesafe değildi. Annemin sesini duydum; kardeşimin nerde olduğunu sordu. O da uykusundan uyanmıştı. Öyle bir korkuyla uyandım ki. Yanımda uyuyan kocamın da aynı tonla,  ama ne dediğini anlayamadığım sayıklamasını duydum.

Uyandığımda saat 4 tü,  ne birilerini arayıp iyi olup olmadıklarını sorabilirdim ne de onları bu sebepten tedirgin edebilirdim. İyi niyet dileyerek tekrar uyumaya çalıştım. Ne kadar huzursuz uyuduysam sabah bir türlü uyanmak istemedim. Belki kötü bir haber almak istememiştim.

Sonra rüyamın bu bölümüne gelene kadar ki yeri hatırladım. Bahçede tüplü bir ocak vardı. Bu ocak kendi kendine yanıp sönüyordu. Gece olduğundan daha çok belirgindi. Babamı çağırdım onun için de,  babam da ocagı söndürmeye gitti. O söndürdükçe ocak tekrar yanmaya başlıyordu. Ama ateş kaynağı olmayan ocak kendi kendine niye yansındı.

Rüyada kapı görmek genel itibariyle hayra yorumlanmıyor. Hane kapılarının kadını temsil etmesi,  o kapıların ayrı ayrı açık mı kapalı mı olması,  kilitlenmesi v.s. ayrı ayrı anlamları var. Ben kendimce bir yorum yapıyorum. Çünkü rüyalar bilinç altının bir yansıması olarak çıkıyor karşımıza. Genel itibari ile bir yorum kötü bile olsa sizde farklılık gösterebilir. Çünkü sizin bir nesneye ve ya imgeye yüklediğiniz anlam bilinç altınızda farklı olabilir.

Gel gelelim yaptıgım yoruma:

Çoğu insanın olduğu gibi babam da benim kahramanımdı. Çünkü babalar hep güçlüdür,  onlar ev içinde bütün aksaklıkları düzeltir. Benim babam da zamanında tamirci olduğundan bu rüyamda bir bozukluğu düzelterek ortaya çıkıyor. Babamın üzerimdeki o güçlü etkisini özlemişim demek ki. Annem de korumacıdır,  kardeşim konusunda daha çok evham yapar, yapmakta da hakkı var; kardeşimin biraz fevri hareketleri vardır, ben de merak ederim ve bu aşırı korumacı tavrım nedeniyle çok da kavga etmişliğimiz vardır. Benim ilk kapıyı kapatıp ikinci kapıyı aralık bırakmam; ailemi koruma konusunda bir mevzuyu halletmiş oldgumu ve başka bir mevzuya niyetlenip onu henüz halledememiş olduğumu gösteriyor olabilir.

Bu arada ben evlendim,  belki kardeşim bu konuda yakın zamanda bir adım atar ne dersiniz? İnanın içimden ilk geçen yorum oydu.

Hayırlı kapılar açılması dileğiyle...

20 Mart 2017 Pazartesi

Olumlama Üzerine

Uzun zamandır bu bloğumu es geçmiştim.Şimdi biraz hayatıma es verip bu içerikle küçük bir merhaba demek istiyorum yeniden.

Öncelikle bilinçaltımın bana bu sıralar ağır oyunlar oynayarak karşılık verdiğini söylemeliyim. Rüyalarım,  şu anki ruh halim ve davranışlarım beni geçmişe dönüp üzerinde düşünmem gereken konuların olduğu konusunda beni dürtüyor. Farkına varıyorum ki; zaman çok çabuk ve biriktirdiklerimle daha da ağırlaşarak ilerliyor.

Peki birikmiş bu ağırlıgı hafifletmenin yolu neydi?

Sorunlarımın üzerine sünger çekerek bu üşengeç ve tembel tavırlarımla nereye kadar gidebilirdim?

İyi ki yazıyorum dedim kendime,  keşke daha çok paylaşsaymışım. O zaman daha net görebilirdim çoğu sorunumun kaynağını.

İtiraf etmeliyim,  iki yıl öncesinde yazmış olduğum bu yazımda bahsettiğim planların hiç birini yapmadım. Bu yüzden hala olduğum yerdeyim. Dönemsel iç sıkıntılarım hala devam etmekte ve karşıma çıkan fırsatları bu yüzden kaybedebilirim de.

Budizm de hiç bir şeyin tesadüfen olmadığı inanışının sonucu olarak Gandi'nin söylemiş olduğu düşünceleri kadere bağlayan paradoksu ( bence paradoks) bir çok kaynakta farklı şekillerde karşınıza çıkmıştir elbette ki ve hatta başka biri tarafından söylenmiş olduğuna dair bilgilere de rastlayabilirsin.

Yazının hintçesini bulsam onu paylaşıcam ama bulamadım. Arama motoruna "düşuncelerine dikkat et sözlerin olur..." diye yazarsan detaylı bilgiye ulaşabilirsin.

Bu kadar laf kalabalığı yapacağına sözün özüne gelsen dediğini hissediyorum. Ama ben de yazdıklarıma dikkat etmeliyim, çünkü her an kaderim olabilir.

Dün kendi kendimi tedavi etme yöntemlerini ararken 'olumlama' yöntemi diye bir şey buldum. Bu bilinç altını olumsuz yargılardan temizleyerek ve yerine olumlu kelimeler kullanarak düşünce yapınızı ve aynı zamanda davranışlarınızı da değiştirebilen bir yöntem.

Bu, şu anda kişisel gelişim uzmanlarınca (!) kullanılan ve bence insanların hayatlarından beklentilerini sömüren yöntemlerden biri. Çünkü sonunda aksini idda etseler de bilinç altına zenginlik vaadi olarak işledikleri için kaynakları çok da güvenilir bulmuyorum.

Eğer böyle bir yol izlemeye karar verdiysen benim gibi, sana tavsiyem; asla şekle bağlı kalma!

Üzerine düşünmemiz gereken bir konu da bununla ilgili şu oluyor:

Olumlama yaparak bilinç altinda aslında diyorsun ki; 'ben biliyorum ki, olumlu düşündüğümde güzel (kime göre, neye göre) olayları çekicem, olumsuz düşündüğümde kötü şeyler başıma gelicek.' Oldu ya kazara olumsuz bir şey düşündün, insan oğlu bu hiç güven olmaz, bu yoğun enerji kuvvetiyle ( çekim yasası dedikleri) olmaz diye bir durum olmayacak. Yani sen ne kadar olumlama yaparsan yap hayatın zıtlıklarla var olduğu gerçeğini bilinç altından nasıl sileceksin?

Düşünüyorum da, hayatta hiç bir şeyin tesadüf olmadığı düşüncesinde olan Gandi, suikasta kurban gittiğinde bunu bir tesadüf mü yoksa düşünceleriyle yönettiği kaderinin bir sonucu olarak mı yaşadı? Gandi, acaba bilinç altında böyle bir korku mu yaşıyordu da bunu kendine çekti?

Kim bilir...